Tarihi Misi Köyü ve Gezilecek Yerler
Misi Köyü’nün Tarihi
Milattan Sonra 183 yılında Alex adlı bir keşiş tarafından İnkaya ile birlikte keşfedilen ve böylece yaşamın başladığı Misi’nin ilk zamanlardaki adının Mysia olduğu söyleniyor. O zamanlarda keşiş Alex ve yanında getirdiği diğer Hıristiyanlar, yerleştikleri bu köyde konsül toplayarak İncil üzerine tartışmalar yaparmış. Misi’nin 180’li yıllarda İncil konsüllerine ev sahipliği yapması ve şimdilerde kalıntılarına rastlanan Misipoli Manastırı civarında İncil’in bir nüshasının bulunduğuna inanılması Misi köyünü Hıristiyanlık’ta önemli bir konuma taşıyor.
Tarihte bağcılık, ipekböcekçiliği ve tarım ile dikkat çeken Misi’de gezerken bol bol göreceğiniz asma yaprakları ve üzüm bağları, köyün pekmez ve şarabı ile bilinmesinin habercisi. Misi’de uzun bir geçmişi olan şarap ve pekmez üretimi; yalnızca bu yörede yetişen misket üzümleri ile gerçekleştiriliyor.
Gelecek Turizmde’nin ilk dönem projelerinden Misi
Son 4 yıldır, Anadolu Efes’in yüreğimize su serpen projesi Gelecek Turizmde ile yeni ekonomilere ve gündeme yenik düşen ipekböcekçiliği Misili kadınların elinde yeniden canlandırılıyor. Turizmde sürdürülebilirlik için çalışan Gelecek Turizmde’nin ilk dönem projelerinden biri olan Misi köyü, ‘Gel Bir Gün Misili Ol’ projesi ile geleneksel ipekböceği zanaatini Bursa’ya ve ülkelerine yeniden kazandırıyor, hem de bu kapsamda yöresel lezzetlerin ziyaretçilere tanıtılması ile ilgili de bir adım atıyor.
Misi Köy Meydanı
Gel Bir Gün Misili Ol projesinin başlaması ile önce köyün 44 kadını ipekböcekçiliğinin turizme kazandırılması ve dikkat çekici bir noktaya ulaştırılması konusunda gereken eğitimleri alıyor. İpekböcekçiliği alanındaki çalışmaların markalaştırılması köydeki İpek Evi’nde yapılırken, Nilüfer Belediyesi’nin Misili kadınlara tahsis ettiği ve şu an Nilüfer Misi Kadınları Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak da hizmet veren Koza Evi’nde ise yöresel tatlar hazırlanıyor, ziyaretçilerin klasik Bursa lezzetlerini kafe ortamında tatması sağlanıyor.
1989 yılında sit alanı olarak ilan edildikten sonra koruma altına alınan Misi köyü, Gelecek Turizmde projesinin köye olan olumlu geri dönüşleri sayesinde günden güne renklenip Bursa’nın şirin turistik noktalarından biri olarak listelerde yerini buluyor.
Misi Sokakları ve Misi’nin Renkli Evleri:
Köydeki rengarenk ahşap evler fotoğraf çekmek için birebir. Misi’nin bu renklerle süslü nostaljik sokaklarını gezmek de buraya geldiğinizde yapmanız gereken ilk şey.
Misi’nin İpek Evi:
Restore edilip Misili kadınlara tahsis edilen İpek Evi, köyün ipekböcekçiliği zanaatini geliştirmek ve turizme kazandırmak için kullanılıyor. İpekten üretilen hediyelik eşyalar; ninelerin ve büyük annelerin sandıklarından çıkan desenlere göre yeniden uyarlanıp burada satışa sunuluyor. Misi Kadınları Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin üyesi olan kadınlar, ipekleri kendileri üretip dokuyor ve derneğin bugün yaklaşık 50 üyesi bulunuyor.
Misi Konuk Evi – Misgibi Otel & Restaurant
Tarihi 1850 li yıllara dayanan konak 1936 yılında konağın sahibi vefat edince bir süre çocukları tarafından kullanılmış, Tarihi ev Nilüfer belediyesi tarafından satın alınıp, konukevi olarak planlanan evin restorasyonu 2013 yılında tamamlanmıştır. 2019 yılı itibari ile otel ve restorant olarak hizmete başlamıştır.
Misi Çocuk Kütüphanesi:
Evet, Misi’nin bir çocuk kütüphanesi var! Hafta içleri 09:00-18:00, hafta sonu ise 10:00-18:00 arası hizmet veren Nilüfer Belediyesi önderliğindeki bu kütüphanede her yaş grubundaki çocuk için kitaplar, zeka geliştirici oyunlar ve bulmacalar bulunuyor. Yetişkinler için de bir bölümün ve çalışma odasının bulunduğu kütüphane, Misi’yi ailece gezmeye gelenler için iyi bir tercih olacaktır. Köyün eski bir evinin restore edilmesi ile kurulan kütüphanede ücretsiz internet erişimi de sağlanıyor.
Misi Etnografya Evi:
Karagöz sanatçısı Şinasi Çelikkol’un Karagöz Gölge Oyunu’nun geleneğini sürdürmek ve sonraki nesillere tanıtmak amacıyla Bursa’da açmış olduğu Karagöz Evi’ni, Misi köyündeki Etnografya Evi izlemiş. Yöresel kıyafetlerin, el işlemelerinin, dokuma tezgahlarının, köyde yapılan hediyelik eşyaların sergilendiği ve bir de ‘ayna’ olarak tabir edilen küçük bir Karagöz perdesi bulunan bu Etnografya Evi de Şinasi Bey’in katkıları ile hayata geçmiş. Giriş çocuklar için 2, yetişkinler için 4TL.
Mysia Fotoğraf Müzesi:
Türk fotoğrafçılığının usta sanatçılarını ve eski Bursa arşivini sergileyen mini fotoğraf müzesi. Zaman zaman fotoğrafçılıkla ilgili atölyelere de ev sahipliği yapıyormuş. Pazartesi günleri kapalı, onun dışında 10:00-18:30 arası açık. Girişi ücretsiz.
Misi Aile Çay Bahçeleri:
Cumalıkızık kahvaltılarına Nilüfer Çayı manzaralı rakip gelmiş! Misi’nin ortasından geçen Nilüfer Çayı’nın iki yanına kurulan, arası köprülerle bağlı Misi aile Çay Bahçesi, hafta sonlarının kahvaltı noktalarından biri. Tabii, çayın yanında keyif yapmak için biraz erken gelmek gerekiyor.
Misi’de Piknik:
Misi gezinizde yapmak istediklerinizden biri de piknik ise, irili ufaklı birçok piknik noktası çevrede mevcut ayrıca 10 km uzaklıkta Dağyenice Göleti’ne gidebilirsiniz.
Alıntı: journavel.com